Olmaz Demeyin
İmam-ı Rabbani Hz. Buyuruyor!
“Bizim bir komşumuz vardı, Müslümandı.Fakat bazı yanlışları vardı. Vefat etmek üzereydi, komşuluk hakkı üzere beni çağırdılar. Gittim ve gördüm ki komadadır. Kendini kaybetmiş olarak onu gördüğümdendir ki teveccühte bulundum, mânevî bir yönelişle kendisine yanaştım. Kalbine mânevî bir hal üzere nazar ettim (baktım), zifiri karanlık bulutlar çökmüş, iman nuru sönecek bir mum gibi kalmış olarak gördüm. Komşuluk hakkını mülâhaza ederek ne yapabileceğimi düşündüm. Karanlıkları dağıtmak amacıyla teveccüh ettim lakin zerre kadar karanlık açılmadı, dağılmadı.
Bunu bir iki kere denedim ama fayda yok. Üçüncüde de olmayınca ‘Yâ Rabbi! Acaba bende mi bir kusur var bugün’ diye düşündüm. ‘Bu kadar Sana müracaat ettim ama hiçbir faydası olmadı’ diye niyâz ederken tam o esnada kalbime bir nida:
‘Ey İmam! Eğer sen bu teveccühlerini dağlara yapmış olsaydın, senin hürmetine ve teveccühün bereketine dağları yerinden sökerdim. Ama bu adamdan sen bir karanlık açamazsın, çünkü bunun karanlığı bazı amel noksanlıklarından değil, bazı günahları işlediğinden değil, dinsizlerin ve müşriklerin Hinduların şirk merâsimlerine katılmasındandır. Burada ''ŞİRK'' vardır ve bu nedenle senin teveccühün burada sökmez’ diye bir ilham geldi.
O zaman Hindistan’da şirk bayramlarında boyalı, renkli pilav pişiriyorlarmış ve birbirlerine bunu hediye ediyorlarmış. Bu Müslüman adam da onlardan etkilenmiş aynı günde aynı şekilde pilav pişiriyormuş, yiyor, dağıtıyormuş ve de kutluyormuş. Bakın başına gelen belaya.
Son nefesinde ya senin imanın tehlikeye girerse seni kim kurtaracak? İmâm-ı Rabbâni bile bir
şey yapamadı!
şey yapamadı!
İmâm-ı Rabbâni (Kuddise Sirruhu) şöyle devam ediyor:
“En sonunda ümidimi kestim ve evime doğru yol aldım. Bir zaman sonra bana komşumun öldüğüne dair haber geldi. Ne yapacağımı düşündüm. Cenazesine gideyim mi? Gitmeyeyim mi? Bu konuda şüphede kaldım.
“En sonunda ümidimi kestim ve evime doğru yol aldım. Bir zaman sonra bana komşumun öldüğüne dair haber geldi. Ne yapacağımı düşündüm. Cenazesine gideyim mi? Gitmeyeyim mi? Bu konuda şüphede kaldım.
Durum böyle olunca istihare yapmaya karar verdim. İstiharede buyruldu ki: ‘O kişi zor da olsa îmanını kurtararak öldü, cenazesine gidebilirsin’…”
Ümmet kan ağlıyor..Suriye, Arakan Filistin Irak Doğu Türkistan,tüm İslam ülkeleri ..
Rabbim sen ümmete yardım eyle.
Rabbim sen ümmete yardım eyle.
Bir Müslümanın imanını kurtarması ne demektir? O kişi son nefeste çok zorlandı. Kefen mi yırtmak istiyorsunuz? Bas bas bağırmak mı istiyorsunuz? Şeytanın tasallutuna mı uğramak istiyorsunuz? Peki meleklerin gelip şeytanları defetmesini istemiyor musunuz?
Rabbimiz Hristiyan ve yahudi geleneklerinden uzak bilinçli bir Müslüman olarak yaşamamızı nasip eylesin.
Yorumlar
Yorum Gönder