Ümitli Olalım
Şuurlu mümin aynı zamanda ümitlidir. Allah'ın rızasını elde etmekten, O'nun cennetine girmekten ümidini asla kesmez. Bir gün gelip de dünya imtihanının sona ereceğini, dünyaya ait her türlü yasağın, yasanın, malın, mülkün sona erip secdikleriyle sonsuz cennet hayatında ebeden mutlu bir şekilde yaşayacağını umut eder.
Bu umuttur ki onu asla boşvermişliğe, kendini garantide görmeye sevk etmez. tersine onu daha da çok amele, hayır ve haseneta teşvik eder. Rabbimiz bizleri korktuklarımızdan emin, umduklarımıza nâil eylesin. Korkumuzu tedbire, ümidimizi gayrete yönlendirsin inşallah, âmin.
Gelin hep beraber günahlarımızdan ve hatalarımızdan tövbe edelim. Darlıkta ve genişlikte yaptıklarımızla her daim Allah'a yakınlaşmaya ve O'nun rızasını kazanmaya çalışalım. Müslümanlar için imtihan olan her türlü musibete karşı sünnetullah çerçevesinde gereken tedbir ve önlemleri imanımızı güçlendirerek alalım.
En önemlisi de virüslerin ve türlü kötülüklerin bize bir cezalandırmaya, genel bir azaba dönüşmemesi için Allah'a samimeyetle dualar edelim. Dualarımızın kabulünü dileyelim, sonrasında âminler diyelim.
Enes b. Malik (r.a.) Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinledim dedi: "Allah Teâlâ şöyle buyurdu: "Ey Âdemoğlu! Sen bana dua ettiğin ve benden affını umduğun sürece, işlediğin günahlar ne kadar çok olursa olsun, onların büyüklüğüne bakmadan seni bağışlarım. Ey Âdemoğlu! Günahların gökyüzünü kaplayacak kadar çok olsa, sonra da benden affını dilesen, seni affederim. Ey Âdemoğlu! Sen yeryüzünü dolduracak kadar günahla karşıma gelsen, fakat bana hiç bir şeyi ortak koşmamış olsan, şüphesiz ben de seni yeryüzü dolusu bağışla karşılarım"
(Tırmizi. Daavât 98 (V,548)
Ahmed İbni Hanbel. Müsned, (V,172)
Korona denilen virüs hayata bakışımızı nasıl etkiledi? Allah isterse biriktirdikleri servetlere, oturdukları makamlara, korunduklarını sandıkları güvenlik sistemlerine ve şöhretlerine rağmen dünyanın maddi manevi en güçlü insanlarına da; gidecek işi olmayan, yiyecek ekmeği bulunmayan, cebinde beş kuruş parası kalmamış olanlarla aynı korkuyu hissettirip, aynı duyguları yaşatabileceğini görüp Allah'a daha mı çok yaklaştık? Yoks hiç bir ders çıkaramayıp O'ndan daha mı çok uzaklaştık?
Günümüzde yaşadığımız virüs salgını içinde pek çok ibretler barındıran mühim bir tefekkür vesilesidir. Günümüzde bazı kesimlerde Allah rızasının yerine parti rızası, adaletin, hakkaniyetin yerini adaletsizliğin, haksızlığın, liyakatsızlığın alması; aleni iffetsizliğin, hayasızlığın artması, faiz, rüşvetin çoğalması, bilhassa ar ve utanmanın unutulması, israf ve şatafatın itibar vesilesi sayılması, hiç ahiret, mizan, hesap ve azap yokmuş gibi yaşanılması... İslam aleminin bir kısmının İslamla bağının pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösteriyor.
Bu umuttur ki onu asla boşvermişliğe, kendini garantide görmeye sevk etmez. tersine onu daha da çok amele, hayır ve haseneta teşvik eder. Rabbimiz bizleri korktuklarımızdan emin, umduklarımıza nâil eylesin. Korkumuzu tedbire, ümidimizi gayrete yönlendirsin inşallah, âmin.
Gelin hep beraber günahlarımızdan ve hatalarımızdan tövbe edelim. Darlıkta ve genişlikte yaptıklarımızla her daim Allah'a yakınlaşmaya ve O'nun rızasını kazanmaya çalışalım. Müslümanlar için imtihan olan her türlü musibete karşı sünnetullah çerçevesinde gereken tedbir ve önlemleri imanımızı güçlendirerek alalım.
En önemlisi de virüslerin ve türlü kötülüklerin bize bir cezalandırmaya, genel bir azaba dönüşmemesi için Allah'a samimeyetle dualar edelim. Dualarımızın kabulünü dileyelim, sonrasında âminler diyelim.
Enes b. Malik (r.a.) Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinledim dedi: "Allah Teâlâ şöyle buyurdu: "Ey Âdemoğlu! Sen bana dua ettiğin ve benden affını umduğun sürece, işlediğin günahlar ne kadar çok olursa olsun, onların büyüklüğüne bakmadan seni bağışlarım. Ey Âdemoğlu! Günahların gökyüzünü kaplayacak kadar çok olsa, sonra da benden affını dilesen, seni affederim. Ey Âdemoğlu! Sen yeryüzünü dolduracak kadar günahla karşıma gelsen, fakat bana hiç bir şeyi ortak koşmamış olsan, şüphesiz ben de seni yeryüzü dolusu bağışla karşılarım"
(Tırmizi. Daavât 98 (V,548)
Ahmed İbni Hanbel. Müsned, (V,172)
Korona denilen virüs hayata bakışımızı nasıl etkiledi? Allah isterse biriktirdikleri servetlere, oturdukları makamlara, korunduklarını sandıkları güvenlik sistemlerine ve şöhretlerine rağmen dünyanın maddi manevi en güçlü insanlarına da; gidecek işi olmayan, yiyecek ekmeği bulunmayan, cebinde beş kuruş parası kalmamış olanlarla aynı korkuyu hissettirip, aynı duyguları yaşatabileceğini görüp Allah'a daha mı çok yaklaştık? Yoks hiç bir ders çıkaramayıp O'ndan daha mı çok uzaklaştık?
Günümüzde yaşadığımız virüs salgını içinde pek çok ibretler barındıran mühim bir tefekkür vesilesidir. Günümüzde bazı kesimlerde Allah rızasının yerine parti rızası, adaletin, hakkaniyetin yerini adaletsizliğin, haksızlığın, liyakatsızlığın alması; aleni iffetsizliğin, hayasızlığın artması, faiz, rüşvetin çoğalması, bilhassa ar ve utanmanın unutulması, israf ve şatafatın itibar vesilesi sayılması, hiç ahiret, mizan, hesap ve azap yokmuş gibi yaşanılması... İslam aleminin bir kısmının İslamla bağının pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösteriyor.
Yorumlar
Yorum Gönder