Hz. Ebû Dahdâh ve Hurma Bahçesi

 Hz. Ebû Dahdâh’ın iki hurma bahçesi vardı. Birisinde tam 600 hurma ağacı bulunmaktaydı. “Kim Allah’a güzel bir ödünç takdiminde bulunur ki Allah da ona kat kat karşılık versin” (Bakara: 245) âyeti nâzil olunca Hz. Ebû Dahdâh, Efendimize (sav) koşarak şu soruyu sordu: “Ya Resulullah, Allah’ın kimseden ödünç almaya ihtiyacı olmadığı halde bize verdiği maldan, bizim adımıza borç mu istiyor?” Peygamberimiz (sav) ona şu cevabı verdi: “Evet, O, vereceğiniz bu ödünç şey ile sizi cennete koymak istiyor.”

Bunun üzerine Hz. Ebu Dahdâh, “Ebu Dahdâh’ın anası da beraberinde mi?” sorusuna Resulü Ekrem (sav), “Evet” buyurdular. Bu sefer “Ebu Dahdâh’ın hanımı da beraberinde mi?” diye sordu. Resul-ü Ekrem (sav) yine “Evet” dedi. Sevincini gizleyemeyen Hz. Ebu Dahdâh, “Öyle ise elini uzat Ya Resulullah” dedi. Efendimiz (sav) elini uzattığında Hz. Ebu Dahdâh, şöyle dedi: “Benim iki hurma bahçem var…Vallahi bunlardan başka bir malım da yok. Bu iki bahçeyi Allah için veriyorum.”
Bunun üzerine Peygamberimiz (sav) ona şu teklifte bulundu: “Onlardan birisini Allah için tasadduk et, diğerini de kendinin ve çocuklarının geçimi için ayır”. Hz. Ebû Dahdâh ise şunları söyledi: “Ya Resulullah; Seni şahit tutuyorum. Ben içinde altı yüz tane hurma ağacı bulunan bahçelerimin en iyisini Allah için ayırdım.” Peygamberimiz (sav) de o anda hemen ona şu müjdeyi verdi: “Bu yaptığına karşılık olarak Ebu Dahdah’a cennette dalları meyve yüklü nice ağaçlar verilecektir.”
Hz. Ebû Dahdâh, en çok sevdiği bahçesini tasadduk ettikten sonra o sırada hanımı ile çocukları bulunduğu o bahçeye koştu ve hanımına şöyle seslendi: “Ey Hatun; Kendin ve çocukların iyiliği için çocukları al ve sevgiyle hemen bahçeden çık. Ben bahçeyi kıyamet günü karşılığını vermesi için gönül hoşluğu ile Rabbime ödünç verdim. Hiç şüphesiz insanın en hayırlı azığı ahirete gönderdikleridir.” Bunu işiten hanımı Hz. Ümmü’d Dahdah, mallarının Allah’a verilmesine çok sevindi ve şöyle dedi: “Alış verişin
hayırlı olsun
. Allah satın aldığın şeyi sana mübarek kılsın.” Hanımı, çocuklarını hemen bahçeden çıkardı ve ellerinde bulunan hurmaları alıp yere bıraktı. Sonra bahçeden çıkıp, bahçeyi teslim ettiler.
Bu olaydan sonra, şu âyet nazil oldu:
“_Kim ki, Allah’a karşılıksız güzel borç (karz-ı hasen) verir de bu borcu ona (mükâfat olarak) kat kat fazlası ile öder. Kısıtlayan da bol bol veren de Allah’tır. Döndürüleceğiniz yer, O’nun katıdır._”
(Bakara; 2/245)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İŞTE FERASET

İdrîs Aleyhisselâm’ın Kıssası