SON SÖZ ALLAH'INDIR

 


HAYIRLI CUMALAR.


Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla... 


Dilediğine bolca rızık bahşeden ve dilediğine de rızkı sınırlı ölçüde veren, Allah’tır. 

Dolayısıyla, sahip olduğu nîmetlerden dolayı hiç kimsenin bir başkasına üstünlük taslamaya hakkı yoktur. 

Ama inkârcılar, bu tür nîmetlere sahip olmayı üstünlük ölçüsü gördüler 

ve dünya hayatının gelip geçici zenginlik ve refahıyla şımarıp, huzur ve mutluluğu onda aradılar. 

Oysa dünya hayatı, âhiretin sonsuz nîmetlerine nazaran birkaç lokmalık bir yol azığından başka bir şey değildir.


Ra'd Suresi 26. Ayet 


Allah, insanların iyilik ve kötülük yönündeki tercihlerine göre, 

başlarına gelecek iyi ve kötü olaylardan dilediğini iptal eder, dilediğini sabit bırakır. 

Çünkü varlık âleminin kaderinin kaydedildiği Ana Kitap, O’nun katındadır. 

O, dilediği hükmü, dilediği vakit, dilediği şekilde verir. 

Öyleyse, sen üzerine düşeni yap, inkârcılara karşı verdiğin mücâdelende Rabb’inin hükmüne teslim ol.


Rad suresi 39. ayet.


Peki, inkârcılar görmüyorlar mı, Biz hüküm ve kudretimizle yeryüzüne gelip onu her yanından nasıl eksiltiyoruz? 

Yeryüzünü, sahip olduğu en iyi şeylerden her gün biraz daha yoksun bırakarak, azap verici darbelerimizle nasıl sarstığımızı görmüyorlar mı? 

Bu dünyada insanı, başarı ve yükselmeden sonra çöküşün, hayattan sonra ölümün, gurur ve ihtişamdan sonra alçalmanın, 

kemalden sonra zevâlin beklediğini bilmiyorlar mı? Hal böyleyken, hakkı inkâr edenler, 

Allah’ın kendilerini alçaltmayacağından, hâkim konumundan mahkûm konumuna düşürmeyeceğinden nasıl emin olabiliyorlar? 

Geçmişte büyük imparatorluklar kurmuş nice toplumların, azgınlıklarından dolayı yok edildiğini bilmiyorlar mı? 

Depremlerle, savaşlarla, toplumsal ve ekonomik krizlerle üzerlerindeki ablukayı her geçen gün nasıl daralttığımızı görmüyorlar mı? 

Servetine, gücüne, makâmına, şöhretine aldanarak gurura kapılan nice zengin ve güçlü insanların,

 bugün toprak altında çürümeye terk edildiğini bilmiyorlar mı? 

Çevrelerinden, dost ve akrabalarından birer ikişer mezara yolladıkları insanların hâlini düşünüp ibret almıyorlar mı? 

Bütün bunlar, kendilerine yaklaşan felâketin yeteri kadar habercisi değil mi?

İyi bilin ki, her konuda son sözü söyleyen ve nihâî hükmü veren Allah’tır ve hiçbir güç, 

O’nun hükmünün önüne geçemez ve şunu da iyi bilin ki, Allah, yeri ve zamanı geldiğinde hesap görmede çok hızlıdır!

 İstese, günah işledikleri anda zâlimleri derhal yok edebilir fakat sonsuz merhameti sayesinde, 

tövbe etsinler diye onlara mühlet veriyor, bunun için de, insanlık tarihinden ibret alarak düşünmelerini öneriyor.


 Ra'd Süresi 41. Ayet


Allah'ım Hz. Muhammed (salllahu.aleyhi.vesellem) ve Ehli Beyt’ine salât ve selâm eyle. Âmîn…

CUMAMIZ MÜBAREK OLSUN...


Ayfer AYTAÇ

ayferaytac.com

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İŞTE FERASET

İdrîs Aleyhisselâm’ın Kıssası