Takvimden Düşen Yapraklar
Tevfik
Kınık’ı şehrimden çok az kişi tanır. Belediye eski
başkanlarımızdandır. 1947-1950 yılları arasında Belediye
Başkanlığı yapmış. Gül kokulu şehrime üç yıl hizmet
vermiştir. O yıllarda ben daha hayatta değilim. Ancak Isparta
belediyesinde basın müşavirliği yaparken bu zatı muhteremleri
araştırmıştım. Niyetim daha önce kimler bu şehre belediye
başkanlığı yapmışlar ve görevlerini nasıl icraat etmişlerdir.
Geleceğe örnek göstermekti amacım. Aynı şekilde geçmişte
kalmış valilerimizin kim olduklarını da araştırıp
arşivlemiştim. Amacım bu isimleri bir kitapta toplayıp benim gibi
meraklılarına tanıtmaktı. Serde araştırmacı gazetecilik olduğu
kadar iyi niyette dolu olduğundan, bu arşivimi belediyedeki
ofisimde muhafaza ediyordum. Yeni bir seçimde belediye başkanı
değişince, ben görevimden alındım, dolayısıyla arşivim
belediye de kaldı. Tıpkı eski Isparta fotoğrafları arşivim
olduğu gibi . Sonrasında öğrendim benden sonra yerime gelenler ve
gazeteci, yazar geçinenler bunları ricayla belediyeden almışlar;
gün yüzüne kendileri çıkarmışçasına, gazetelerine,
kitaplarına koymuşlar. “Ne yapalım” dedik, onlar böyle
yaptılarsa kendileri taşır vebalini, nasılsa doğruyu bilen
Allah, bir gün bu haksızlığın hesabını sorar. Bu yüzden
içim rahat bilesiniz, yani parsayı onlar toplamış olsalar da emek
benim bilesiniz. Ben de bu kadarcık serzenişle avutuyorum kendimi,
umarım hak verirsiniz.
Konumuza
dönersek; Tevfik Kınık’ın esas şeceresi, toprak ağasıdır ve
Osmanlı yadigari beylerden oluşmuştur. Kınık, belediye
başkanlığı sırasında ve özel yaşamında, toprak ağası ve
beyliğini hiçbir zaman ön plana çıkartmayıp sade ve gösterişsiz
yaşamaya özen göstermiştir.
Uzun
yıllarda İstanbul’da Yalova’da yaşamışlığı vardı. 7
Ağustos 1999 depreminden sonra Isparta’ya kesin dönüş
yapmışlardı.
Çok
ilginçtir; Yalova’da oturdukları apartman çöküyor, alt
katlarında oturan ünlü bestekar şarkıcı Ziya Taşkent ile
Ispartalı eşi Ulviye Taşkent, kızları ve iki torunları ölüyor,
Tevfik Kınık’la eşi, burunları dahi kanamadan aramıza
dönüyorlar.
Bu
özet olay, insanların alınlarındaki yazgının değişmediğinin
ve değiştirilemeyeceğinin bir kanıtıdır. Tevfik Kınık, toprak
ağası, Beyler sülalesinden ve Kınık Çiftliğinin üçte
birisine sahip olmasına rağmen, kendisi her zaman halkın
içinde ve halk adamı olarak yaşamını sürdürüp gelmiştir.
Zaten bu yönleri, Tevfik Kınık’ı saygın, herkes tarafından
hürmet edilen kişilerden ve unutulmazlardan yapmıştır.
Bir
gün Kunduracılar Sitesi güneyindeki sokaktan geçerken, şimdi
mevcut olmayan Halk Pazarına gitmekte olan Tevfik Kınık’la
karşılaşmıştım. Durdurup büyüyüm olarak elini öptüğümde
bana “sen kimsin tanıyamadım?” diye sormuştu. Ben de “gazeteci
Ayfer Aytaç” dediğimde, hiç tereddüt etmeden hemen tanıdı,
hal hatır sordu. 90 yaşına yaklaşmış birinin, bir Piri Fani
için yıllardır görmediği birisini tanıması şüphesiz olağan
üstü bir olaydı. Bu karşılaşmayı saymadı ve beni evine davet
etti. Davetin ardından “mutlaka gel, uzun uzun konuşuruz. Ben
temelli buraya yerleştim artık” diyerek, yazlık ve kışlık
evlerinin adreslerini verdi. Tabi çok istememe rağmen,
rahatsızlığım sebebiyle kısmet olmadığından evine gidemedik.
“Mademki
gazeteciyiz, mademki has Ispartalıyız” diye geziniyoruz. 0 zaman
bizim bildiğimiz ve farklı yönlerini yakın çevresinden
araştırarak öğrendiğimiz kadarıyla, günümüz idarecilerine
örnek olması temennisiyle bu muhterem ve saygıdeğer hemşerimizi
anlatalım, dedik. Örnekler hiç uzakta değil, yalnızca okumayı
sevmek gerekir.
Tevfik
Kınık belediye başkanı olarak Isparta’ya çok güzel hizmetler
vermiş bir başkan. Belediye başkanı olarak da, özel hayatında
da herkesin saygı gösterdiği ve gördükleri yerlerde sevgilerini
belirttikleri mükemmel bir insandı. Beylerden olmasına rağmen
daima halkın arasında olmuş, hiçbir zaman gururlu kibirli
olmamıştır. Mütevazi olduğundan geçmişteki tüm Ispartalılarca
sevilip sayılmıştır. O yılların zor şartlarında belediye
başkanı olarak, şehri bol hizmetler vererek yönettiği kadar,
Ispartalının dert ve sorunlarıyla da yakından ilgilenmiştir.
Arızaları, yapılan ve yapılacak işleri yaya olarak bizzat takip
ederek zamanında yapılmasını sağlamıştır. Belediyelerde o
tarihlerde ‘makam otomobili’ diye bir şey yok tabii ki; olsaydı
binerler miydi bir yorumda bulunamayacağım. Ancak, o dönemki
belediye başkanı olarak Tevfik Kınık evden belediyeye,
belediyeden eve hep yaya gidip gelirmiş. Yanında koruma falan
olmaksızın halkı ilgilendiren her ortama girer çıkar, sorunların
çözümüne bizzat eşlik edermiş. Çok nadiren kendi parasıyla
faytona biner Uzak Mahalleler turu yaparmış. Fakir babası olarak
bilinirmiş. Fakire fukaraya kendi cebinden yardım yaparmış. Kış
şartlarında yakacağı olmayana odun, kömür alır bizzat gider
taşınmasına yardım edermiş. Sık sık esnafın arasında olup,
esnafın sorunlarını giderirmiş. Nerde o başkanlar dedirtecek
kadar iyi yürekli bir belediye başkanıymış Tevfik Kınık.
Eskiden
Osmanlı idaresine yararlılık gösterenlere Padişah tarafından
toprak verilirmiş. Bu topraklar Padişahın arzusuna göre uçsuz
bucaksız olurmuş. Üçkardeş olan Tevfik Kınık’ın babalarına
da Kınık çiftliği verilmiş. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanından
kısa süre sonra soyadı kanunu yürürlüğe girince çiftliğin
adını üç kardeş soyadı olarak almış. Bu kardeşler Ali Kınık,
Mehmet Kınık ve Tevfik Kınık.
Kınık
Çiftliği, Senirce, Gönen, Kuleönü, Bozanönü arazileri arasında
yer alır. Kınık Çiftliği miras ve alım- satım dolayısıyla
küçük parçalara ayrılmış, mülkiyet sahibi çoğalmıştır.
Tevfik
Kınık, toprak sahibi olmasına, konumu itibariyle seçkin bir yanı
bulunmasına rağmen, sanki esnaftan birisi, tüccardan, tacirden
birisi, işçiden, memurdan birisi gibi olmuş, her zaman halkın
arasında yaşamıştır. Hiçbir zaman gurur, kibir gibi
olumsuzlukları taşımamış, kendini hiçbir zaman bir ağa gibi
görmemiştir. Bunun içinde başkaları onu üstün görmüş, bu
mütevazı kişiliğe saygı göstermişlerdir. Tevfik Kınık’ı
Isparta halkı, ona duyduğu saygıdan ötürü saygı gösterilecek
makama, belediye başkanlığına getirmişlerdir. Bu güzel durumda
insan hayatında kazanılan güzel bir mükâfattır. Bu mükâfat bu
güzel insana gıyabında da saygı gösterilerek sunulmuştur. Bu
sunuşta halkımız tarafından gösterişsiz, görkemsiz olmuştur.
Yani yalakadan ve yavanlıktan uzak, samimiyet çerçevesinde gerçek
değer verilmiştir Tevfik Kınık’a…
Ara
da bir takvim yapraklarının eskimiş, solmuş olanlarını
hatırlamak amacıyla satırlara taşıyacağız nasip olursa...
Ayfer
AYTAÇ- ayferaytac.com

Yorumlar
Yorum Gönder