Kayıtlar

Aralık, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

OKUYUN İBRETLİK..

Allah'u Teâlâ cc. İbrahim aleyhisselama : Ey İbrahim, Kazma küreğini al, falanca dağa çık, orada büyük bir kabir var, onu kaz, içinde ne varsa bak!" buyurdu. İbrahim aleyhisselam o dağa çıktı kabri buldu. Allah'u Teâlâ 'nın emrine uyarak, mezarı kazmaya başladı, kazınca bide baktı ki! Mezar içinde muazzam büyüklükte bir insan cesedi ile, başında yazılı koca bir levha gördü.. Bu levhada şunlar yazıyordu: Ben Ad kavminin melikiyim, Tam bin sene yaşadım. Bin or duyla savaştım, hepsini yendim. Bin defa evlendim, ve bin çocuğum oldu. Servetimin sayısını ve sınırını ölçemez oldum. Ama bir gün, devası olmayan bir hastalığa yakalandım. Beni bu dertten kurtarın, ne isterseniz vereceğim dedim. Hatta bütün servetimi vermeyi taahhüt ettim. Yetmiş yedi düvelden doktorlar hekimler getirttim.. Bütün hekim ve doktorlar aciz kaldılar. Bu hastalığa hiçbir çare bulamadılar. Artık ölmek üzereyim. Onun için bu levhayı yazdırdım. Ve son sözüm şudur: Bu dünya beni kandırdı, sizi de kandırmas...

Mehir Verme Konusu

Resim
HZ.ÖMER'İ (R.A) HATÂDAN DÖNDÜREN KUREYŞLİ KADIN Hz. Ömer, mehri 400 dirhemle sınırlamak istemiş, aksi halde fazlanın devlet hazinesine gelir kaydedileceğini ilân etmişti. Hz. Ömer'in dayandığı delil; Hz. Peygamber (asm)'in eşi ve kızları için bundan daha fazla mehir verilmemesiydi. Bu konuşmadan sonra Hz. Ömer'in yolunu Kureyş'li bir kadın kesti ve aralarında şu konuşma geçti: - Ey Müminlerin emiri! Erkekleri, evlenecekleri kadınlara dört yüz dirhem (gümüş) den fazla mehir vermekten sakındırdığın doğru mu? - Evet. - Allah Teala'nın Kur'an'da indirdiği ayeti duymadın mı? - Hangi ayeti? - Allah Teala'nın, “… yüklerle mehir vermiş olsanız dahi, ondan hiçbir şeyi geri almayın.” (Nisa, 4/20) buyurduğunu duymadın mı? - Allah'ım bağışla!.. Herkes Ömer'den daha fakih! Bu konuşmadan sonra Hz. Ömer geri döndü, tekrar minbere çıktı ve şunları söyledi: - Ey insanlar! Kadınlara dört yüz dirhemden fazla mehir vermekten sizi sakındı...

LİMONLU SU

Resim
BİR MUCİZE KARIŞIM.... LİMONLU SU Limonlu suyun faydaları neler? Limonlu su neye iyi gelir? Fazla kilolarınızı vermek ve sağlığınızı iyileştirmek istiyorsanız uzmanların önerisi limonlu sudur. Dünyanın En Sağlıklı Gıdaları bakıldığında sadece çeyrek bardak limon suyu, tavsiye edilen günlük C vitamini ihtiyacının %31'ini karşılar. Limonlu su, vücudun pH değerini alkali yönünde yükseltir. Peki Limonlu su neye iyi gelir? İşte saymakla bitirilemeyen limonlu suyun faydaları. Limonlu suyun faydaları neler? Fazla kilolarınızı vermek ve sağlığınızı iyileştirmek istiyorsanız uzmanların önerisi limonlu sudur. Dünyanın En Sağlıklı Gıdaları bakıldığında sadece çeyrek bardak limon suyu, tavsiye edilen günlük C vitamini ihtiyacının %31'ini karşılar. Limonlu su, vücudun pH değerini alkali yönünde yükseltir. Peki Limonlu su neye iyi gelir? İşte saymakla bitirilemeyen limonlu suyun faydaları. Limonlu su, karaciğerin en sevdiğidir. Tüm yiyeceklerden daha fazla enzim üretmesine yardı...

SÖZÜN ÖZÜ

Resim

DÜŞÜNDÜREN SÖZLER - AYFER AYTAÇ

Resim

SEVGİ DOKUNDUĞU YERİ GÜZELLEŞTİRİR

Resim

DÜŞÜNDÜREN SÖZLER - AYFER AYTAÇ

Resim

Bilenler Bilmeyenler

Resim
BİLENLER BİLMEYENLERE ANLATIYOR, DUYANLAR DUYMAYANLARA YAZIP DURUYOR. Zeynep  Kamil” Hastanesinin Aşk Dolu Öyküsü… Zeynep Hanım ile Yusuf Kamil Paşa’nın büyük aşkı, 155 yıl sonra bile yaşıyor! Genelde masallarda olur böyle aşk  öyküleri. Ya da eski Türk filmlerinde.. Yoksul delikanlı, güzeller güzeli prensese aşık olur.. Bizimki de böyle bir öykü.. Ama gerçek! Tarihin sevgi bahçesinde yeşeren bir izdivaç… Sürgünlere, tehditlere direnen, acıyı bal eğleyen bir aşk.. Mısır’da doğan, İstanbul’da ölümsüzleşen bir yüce sevda.. Prensesimiz  Züheyla Zeynep.. Yoksul delikanlımız ise Yusuf Kamil.. O zaman başlasın hikaye.. Yusuf Kamil yoksul bir ailenin çocuğuydu.. Malatya’nın Arapgir’in de doğdu ve küçük yaşta yetim kaldı. Amcası Osman Paşa onu yanına aldı, okuttu. Zeki, becerikli, dürüst ve çalışkandı.. Bilgi ve yetenek olarak yaşıtlarından farklıydı.. 21 yaşında Divan-ı Hümayun Kalemi’ne katip oldu.. 4-5 yıl İstanbul’da çalıştıktan sonra Mısır’a Va...

DÜŞÜNDÜREN SÖZLER - AYFER AYTAÇ

Resim

Mazideki Gözde Meslekler

Resim
                              MAZİYE BİR BAKIVER, GERİDE NELER BIRAKMIŞIZ. İki binlere direnemediler. Yirminci Yüzyıl insanoğlundan hem çok şeyler aldı; hem de çok şeyler verdi. Bazı gözde meslekler ile kullanım eşyaları bir daha geri dönmemek üzere tarihin karanlığına hapsolurken, bazıları da aynı akıbete uğramamak adına direnirken can çekişiyor. Yakın geçmişe kadar, hemen hemen bütün işler hayvanlarla yapılırdı. Ve nalbant ile semercilik gözde mesleklerdendi. Çünkü motorlu taşıtların olmadığı yıllarda binek olarak, yük taşımada, kağnı ve araba çekmede, arazi sürmede hayvanlar kullanıldığından; at, eşek, sığır, manda gibi hayvanlar nallanırdı. At ve eşeklerin sırtına binilmek ve yük sarmak için semer vurulurdu -konulurdu. Bizim yörenin son nalbantları Ali Aldağ ile Osman Çelikkaya, nalbantlık mesleğinin can çekişmekte olduğunu, birkaç yıl içerisinde bu mesleği tamamen bırakacaklarını söylediler. Kendileri...

ZABITALIK ZORLAŞTI

Resim
Zabıtalık mesleğini seçmek isteyenler.! Atama belediye başkanının emriyle... Çok değil, 30 yıl öncesi sokaktan topladıkları eli boşları zabıta yapıyorlardı. Şimdi zabıta olmak için didinenlerin eciğini, ciciğini inceliyorlar. Polisliğe alır gibi, ön müracaatlara bile ağır şartlar koymuşlar. Nede olsa gıda terörü onlardan sorulur. Bu uğurda zabıtalar yorulur, (mu?) Yıllar yılı işe göre değil, adama göre iş ayarlanmış olan ülkemde, nüfus oranı arttıkça, her gün sayıları artan üniversitelerden mezunlar çoğaldıkça işe alımlarda haliyle zorlaşıyor gibi… Bu bakımdan kolay işlere dahi, adeta dâhiler aranırcasına yokuşlar yükseltiliyor. İnsanların neyi var, neyi yok. İnce eliyorlar da, sık mı dokuyorlar, dersiniz? Bence torpili kılıflandırıyorlar.  Çünkü benim ülkemde mazisi 60 yıldan fazladır, bir torpil gerçeği var. Kimin torpili daha enseliyse, ona iş bulunur. Diğerlerini ikna edecek bir şart- şurt uydurulur. 1960’lı yıllarda belediyelerin imkânı bu günkü kadar yağlı ballı değ...

DÜŞÜNDÜREN SÖZLER - AYFER AYTAÇ

Resim

Korkma Ebedi Varsın

Resim
İnsanlar genelde şu sebeplerden dolayı ölümden korkar: 1. Ölümün bizzat kendisinin zor ve acı veren bir olay olduğunu düşünmelerinden. 2. Ölümle birlikte sahip olunan maddi ve manevi değerleri yitirecek olmalarından. 3. Ölüm sonrasında başına gelecek şeyleri tam olarak bilmemelerinden veya kötü şeyler geleceğini tahmin etmelerinden. Ölüm, zor bir olaydır ve insanların bundan korkmaları da gayet normaldir. Ama ölümden sonra olacaklar yüzünden korkmak, bir Müslümana yaraşmaz. Allah’ın emirlerini elinden geldiğince tutan ve yasaklarından kaçınan Müslüman daima iyi şeyler ummalıdır. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: Bismillahirrahmanirrahim “Kimler inanır, iyi işler yapar, namazı dosdoğru kılar ve zekâtı verirlerse; onlara Rableri katında ödül vardır. Üstlerinde ne bir korku olur, ne de üzülürler.” (Bakara, 2/277) “Rabbimiz Allah’tır deyip sonra da dosdoğru yaşayanlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.” (Ahkâf, 46/13) Ölümün zorluğu hakkında Hz. Aişe radıyallahu anhâ ...

Tohum Ekecek Temiz El Bulunur mu

Resim
BU TOHUMU SİZ EKEBİLİR MİSİNİZ? Bir zamanlar Çin'de bir adam o kadar aç ve bitkin düşmüştü ki, dayanamayıp bir armut çaldı.. Adamı yakalayıp cezalandırılmak üzere İmparator'un karşısına çıkardılar. Hırsız imparatoru görünce ona şöyle dedi; "Değerli efendim, çok açtım, dayanamadım çaldım ve yedim. Beni affetmeniz için yalvarıyorum. Eğer affedersiniz size paha biçilemez bir armağanım olacak.." İmparator dudak büker; "Senin gibi birinde paha biçilemez ne olabilir ki?" Hırsız, avucunun içindeki armut çekirdeğini uzatır ve; "Bu çekirdeği ekerseniz bir gün içinde altın meyveler veren bir ağacın yeşerdiğini göreceksiniz.." İmparator kahkaha atarak; "Ek o zaman, altın meyveleri görünce affederim seni.." dedi. Yoksul adam; "Haşmetlim bu tohumu ben ekemem çünkü ben bir hırsızım.. Bu tohumu ancak, ömründe hiç çalmamış, başkalarına hiç haksızlık yapmamış, yalan söylememiş biri ekebilir. Tohum o zaman gücünü gösterir, aksi takdirde on...

Kuranla Yolculuk

Resim
Evde Resimli Eşya Bulundurmanın ve Resmin Hükmü: Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi: “Bir gün üstünde bir takım resimler bulunan küçük bir yastık, bir şilte sat ın almıştım. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu görünce kapının önünde durdu ve içeriye girmedi. Ben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yüzündeki hoşnutsuzluğu anladım ve: −Ya Rasulallah! Allah’a ve Rasulüne tevbe ederim. Ben ne günahı işledim ki? dedim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): −‘Şu yastığın hali nedir?’ dedi. Ben: −Onu sen üzerine oturasın ve yaslanasın diye, senin için satın aldım dedim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): −‘Bu resimlerin sahipleri kıyamet gününde muhakkak azab edilirler. İçinde resim bulunan eve melekler girmez’ buyurdu.” Buhari 1946, 1947, 3038, 3039, 5959, 5962, 5963, Müslim 96 2) Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir seferden geldi. Ben de kapının üzerine, kendisinde kanatlı at şekilleri bulun...

Hastalıklı Haller

Resim
İkindi ve yatsı namazının sünnetini kılmamayı adet haline getirmişsen, Sürekli kaçıncı rekatta olduğunu, hatta hangi vakte niyet ettiğini unutup duruyorsan, Selam verir vermez seccadeden kaçarcasına kalkıyorsan, Tesbihat yapmıyor, dua da etmiyorsan, Tuvalette geçirdiğin süre namazda geçen süreden fazlaysa, En büyük mutluluğun sevdiğin yemekleri yemekse, Her sabah işe gitmek için kalkınca sabah namazını kılıyor ama haftasonu olunca sabah namazına hiç uyanamıyorsan, Namazdan kurtaran günlere erişince derin bir oh! çekiyorsan, Kuran okumayı bildiğin halde en son ramazan ayında bir cüz okumuşsan, kuran gerçekten rafta tozlanmışsa, Hatim için sana verilen ama okumadığın bir sürü cüz varsa, Saçım bozulur diye takke kullanmaktan geri duruyorsan, Namazlar hep son yarım saate kalıyorsa, Camiye cumadan cumaya gidiyorsan, Bir fakire en son ne zaman yardım ettiğini hatırlamıyorsan, Kurbanı bile kredi kartıyla alıp onun da asgarisini ödeyip mundar ettiysen, Başörtün küçücük olduğu iç...

Doğruya Doğru

Resim
“YÜN” NE BÜYÜK NİMETMİŞ MEĞER! Koyun, deve, keçi tüyleri YÜN ismini alır. Hakiki yün koyun yünüdür. Koyun derken de dişi davar anlaşılır. Koç, yani erkek koyun  yünü ile dişi arasında fark vardır. Dişi koyun yününde olan maddî ve mânevî hassalar diğer yünlerde yoktur. Koyunların üzerine güneş doğmaz. Namaz vakti uyanırlar. Koyun beslemek büyük mânevî bir uğurdur. Bereketdir… Rızkın bollaşmasını mucip olur. FAYDALARI SAYMAKLA BİTMEZ 1) Koyun yünü sinyal ve radyasyon emicidir. Evimizde yoğun kullandığımız, cep telefonu, modem, kumanda gibi elektronik cihazların yaydığı radyasyonu emerek vücudumuza zarar vermesine mani olur yün. Bunun için bilhassa yorgan, yastık ve döşeğimizin koyun yününden olmasına itina göstermeliyiz. Çünkü uyuduğumuz zaman boyunca, cep telefonu ve internet cihazları devamlı sinyal alır verir ve radyasyon üretir. Vücudumuz ve bilhassa da beynimiz bu radyasyondan ciddi zarar görür. Eğer uyku setimiz koyun yününden yapılmış ürünlerden oluşuyorsa bu...

DÜŞÜNDÜREN SÖZLER - AYFER AYTAÇ

Resim

SÖZÜN ÖZÜ

Resim

SELAM VE DUA İLE...

Resim

DÜŞÜNDÜREN SÖZLER - AYFER AYTAÇ

Resim

SÖZÜN ÖZÜ

Resim

Ayfer AYTAÇ DİYOR Kİ...

Resim

Olmaz Demeyin

Resim
İmam-ı Rabbani Hz. Buyuruyor! “Bizim bir komşumuz vardı, Müslümandı.Fakat bazı yanlışları vardı. Vefat etmek üzereydi, komşuluk hakkı üzere beni çağırdılar. Gittim ve gördüm ki komadadır. Kendini kaybetmiş olarak onu gördüğümdendir ki teveccühte bulundum, mânevî bir yönelişle kendisine yanaştım. Kalbine mânevî bir hal üzere nazar ettim (baktım), zifiri karanlık bulutlar çökmüş, iman nuru sönecek bir mum gibi kalmış olarak gördüm. Komşuluk hakkını mülâhaza ederek ne yapabileceğ imi düşündüm. Karanlıkları dağıtmak amacıyla teveccüh ettim lakin zerre kadar karanlık açılmadı, dağılmadı. Bunu bir iki kere denedim ama fayda yok. Üçüncüde de olmayınca ‘Yâ Rabbi! Acaba bende mi bir kusur var bugün’ diye düşündüm. ‘Bu kadar Sana müracaat ettim ama hiçbir faydası olmadı’ diye niyâz ederken tam o esnada kalbime bir nida: ‘Ey İmam! Eğer sen bu teveccühlerini dağlara yapmış olsaydın, senin hürmetine ve teveccühün bereketine dağları yerinden sökerdim. Ama bu adamdan sen bir karanlık ...

DÜŞÜNDÜREN SÖZLER - AYFER AYTAÇ

Resim

HİKMETLİ SÖZLER

Resim

İLMİ İFADELER

Resim

HİKMETLİ SÖZLER

Resim

DÜŞÜNDÜREN SÖZLER - AYFER AYTAÇ

Resim

DÜŞÜNDÜREN SÖZLER - AYFER AYTAÇ

Resim

DÜŞÜNDÜREN SÖZLER - AYFER AYTAÇ

Resim

DÜŞÜNDÜREN SÖZLER - AYFER AYTAÇ

Resim

SELAM VE DUA İLE...

Resim

DÜŞÜNDÜREN SÖZLER - AYFER AYTAÇ

Resim

HAKİKAT HAVADİSCİSİ

Resim

HAKİKAT HAVADİSCİSİ

Resim

DÜŞÜNDÜREN SÖZLER - AYFER AYTAÇ

Resim

SELAM VE DUA İLE

Resim

DÜŞÜNDÜREN SÖZLER - AYFER AYTAÇ

Resim

DÜŞÜNDÜREN SÖZLER - AYFER AYTAÇ

Resim

DÜŞÜNDÜREN SÖZLER - AYFER AYTAÇ

Resim

AFFET ALLAH'IM

Resim
Bedevi’nin Duası Hz. Ömer (r.a.) Resûlullah (s.a.v.)’in kabrini ziyaret eder. Kabri önünde bir bedevinin dua ettiğini görür ve arkasında durup duasını dinlemeye başlar. Şöyle dua etmektedir bedevi:“Yâ Rabbi! Bu senin Habibin, ben de kulunum. Şeytan da düşmanın. Eğer beni bağışlarsan habibin sevinir, kulun kazanır, düşmanın üzülür. Beni bağışlamazsan habibin üzülür, düşmanın sevinir, kulun helak olur. Yâ Rabbi! Sen habibini üzmekten, düşmanını sevindirmekten, kulunu helak etmekten daha cömertsin. Yâ Rabbi! Araplar arasında asil insanlar vefat ettiklerinde kabri başında kölesini azat etme geleneği vardır. İşte Alemlerin Efendisi vefat etti. Kabri başında Beni cehennemden âzât et”. Bunun üzerine Hz. Ömer avazı çıktığı kadar: “Yâ Rabbi! Bu Bedevi’nin Senden istediğini ben de istiyorum” diye bağırır. Sakalı ıslanıncaya kadar hıçkıra hıçkıra ağlar. Bedevî dayanamaz ve: Ey Müminlerin Emiri! Sen de mi ağlıyorsun! der ........ Merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım Bizi de, Ana-babamı...

SÖZÜN ÖZÜ

Resim

İnşaÂllah.Amİn

Resim
ßismillahirahmanirrahim Saat Yine, Duaların Hakk Katında Makbul Olduğu Bir Zaman Dilimi Olan "CUMA gecesi ve akabinde günü" RABBİM bu mübarek gecenin ve günün hürmetine Peygaber Efendimiz Sallallahu Aleyhisslâtu Vesselâm'ın Hürmetine; Günahlarımızı Afv-ı  Mağfiret Eylesin..! Dualarımızı Hayırlarla Makbul, Tevbelerimizi Kabul Eylesin..! Bizleri Efendimiz'in Ahlâkı ile Ahlâklandırsın..! Bizlere; Marifetullah, Muhabbetullah, Muhabbet-i Resûlullah(Aleyhissalâtu Vesselâm), İhsâ n Şuuru, Hizmet Şuuru, Sahabe Şuuru, İhlâs-ı Etemm ve İmanda Hakka'l Yakîne Erebilmeyi Nasip Eylesin.. Beş Vakit Namaz Muhabbeti ihsân Eylesin Bizlere.. Hayatlarımızı Efendimiz'in Hayatı ile Hayatlandırsın..! Bize Peygaber Efedimizin(Aleyhissalâtu Vesselâm Muhabbetini İhsân Buyursun.. * "ALLAH'ım! Senden, Seni sevmeyi, Seni sevenleri sevmeyi ve Senin sevgine ulaştıracak amelleri sevmeyi dileriz. ALLAH'ım! Senin sevgini bize canımızdan, ailemizden ve soğuk sudan daha ileri kıl...

İLMİ İFADELER

Resim

HİKMETLİ SÖZLER

Resim

ÖĞÜT

Resim

GÜNAYDIN İYİLERE... İYİLİKLERE...

Resim

GÜNAYDIN İYİLERE... İYİLİKLERE...

Resim

SEVGİ DOKUNDUĞU YERİ GÜZELLEŞTİRİR

Resim

DÜŞÜNDÜREN SÖZLER - AYFER AYTAÇ

Resim

GÜN GÜNE UYMAMALI

Resim
Müslümanların İki gün eşit olmamalı (İki günü aynı olan, [her gün ilerlemeyen, yeni bir şey öğrenmeyen] ziyan etti.) (İki günü eşit olan aldanmış; bugünü dününden kötü olan ise lanetlenmiştir.) Cumartesi Yahudilerin ibadet günü,%95 i bugunu ibadetle geçer pazar Hırıstıyanların ibadet günü %85 i bu günü ibadetle gecırır. Müslümanlar bu iki günde ilerlemiyor tatil yapıyor uyutuluyor.. İslam dini, kalkınmanın dinamik gücüdür. Son iki yüz yıldan beri İslam dünyasının geri kalış sebebini İslam dinine bağlayan görüşler ortaya atılmaktadır. Bu görüşlerin sahipleri bazen İslamiyet'i çağın şartlarına uydurmak, şartlara göre dinde yenilik ve değişiklikler veya reformlar yapılması gerekliliğinden söz etmektedirler. Oysa İslam dini her çağa ve her yeniliğe kıyamete kadar cevap verebilecek bir dindir. Çünkü ana kaynak Kur'an tahlif edilmemiş ve daima çağların önünde olmuştur. Ancak yeni çıkan durumlara Kur'an'ın çerçevesinde yeni yorumlar yapılarak cevap verilemiyorsa,...