Kayıtlar

Mayıs, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yanmış Ekmek

Resim
 Biri diyor ki °°°° Uzun ve zorlu bir iş gününden sonra annem babamın önüne masaya yemek koydu ve kızarmış ekmek yedi, ancak ekmek tamamen yandı.. Babam elini ekmek dilimine uzattı ve anneme gülümsedi Ve bana okuldaki günümün nasıl geçtiğini sordu? Ne cevap verdiğimi hatırlamıyorum ama onun bir parça ekmeği tereyağı ve reçelle boyayıp hepsini yediğini gördüğümü hatırlıyorum.. Yemek masasından kalktığımda annemin yaktığı için babamdan özür dilediğini duydum kızarttım..  Ve babamın annemin özrüne verdiği cevabı unutmayacağım..  Tatlım: Bana bakmayın, bazen ekstra kızarmış ekmek yemeyi seviyorum, tadı da yanıyor.. Ve o gecenin ilerleyen saatlerinde babama bir öpücük vermeye gittiğimde (iyi geceler) Ona sordum, bazen yanacak derecede kızarmış ekmek yemeyi gerçekten seviyor mu? Beni göğsüne sardı ve bana yansıtması gereken şu sözleri söyledi: Annesinin oğlu bugün çok çalıştı ve yorgun ve bitkin Ve bir şey daha, Bir parça kızarmış ekmek fazla gelir hatta yanarak ölesiye zarar v...

SON SÖZ ALLAH'INDIR

Resim
  HAYIRLI CUMALAR. Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla...  Dilediğine bolca rızık bahşeden ve dilediğine de rızkı sınırlı ölçüde veren, Allah’tır.  Dolayısıyla, sahip olduğu nîmetlerden dolayı hiç kimsenin bir başkasına üstünlük taslamaya hakkı yoktur.  Ama inkârcılar, bu tür nîmetlere sahip olmayı üstünlük ölçüsü gördüler  ve dünya hayatının gelip geçici zenginlik ve refahıyla şımarıp, huzur ve mutluluğu onda aradılar.  Oysa dünya hayatı, âhiretin sonsuz nîmetlerine nazaran birkaç lokmalık bir yol azığından başka bir şey değildir. Ra'd Suresi 26. Ayet  Allah, insanların iyilik ve kötülük yönündeki tercihlerine göre,  başlarına gelecek iyi ve kötü olaylardan dilediğini iptal eder, dilediğini sabit bırakır.  Çünkü varlık âleminin kaderinin kaydedildiği Ana Kitap, O’nun katındadır.  O, dilediği hükmü, dilediği vakit, dilediği şekilde verir.  Öyleyse, sen üzerine düşeni yap, inkârcılara karşı verdiğin mücâdelende Rabb’inin hükmüne tes...

Fesübhânallâh

Resim
MASKE MEMURLARI PANDEMİ DÖNEMİNDE MASKENİ KALDIR DİYORLARDI MASKE KALKTI MASKENİ İNDİR YÜZÜNÜ GÖSTER DİYEREK İKAZ EDİYORLAR Devlet görevlileri elbette devletin verdiği emri yerine getirecekler. Ancak bu körü körüne olmamalı. Dün karşılaştığım bir durumdan söz edeceğim. Hayli zamandır sokağa çıkmıyordum. "Ayaklarım açılsın biraz, çarşı tarafına doğru yürüyeyim" dedim.  Ev dışına ilk adımını atmış küçük çocuklar gibi, bir hayide moral yüklüydüm. Yüz metre yol kat etmeden karşı kaldırımdan bana bakmakta olan bir polis memuru "maskeni indir bayan, yüzünü kapatma" diye bağırdı. Polisler maske takma zorunluluğu olduğu günlerde de nefes alma hakkımızı kısıtlar gibi "maskenizi burnunuzun üzerine kadar kaldırın" diye uyarıyorlardı. Uyarıyı dikkate almayanları ceza makbuzunu dayıyorlardı. Oysa pandemi döneminde nasıl ki maske takmaya alışmamız zor olmuşsa,  şimdide birden çıkartıp normalleşmemiz kolay olmuyor. Polis memuru anlaşılan kendine verilen emre kusursuz ita...

Sabi Sübyana Kıymayı

Resim
MASUMLARI BİR RAHAT BIRAKIN GÖNÜLLERİNCE ÇOCUKLUKLARINI YAŞASINLAR Masumları Rahat Bırakın   Dünyanın neresinde olursa olsun çocuklar güzeldir ve masumdur.   Onlar yeryüzüne cennetten gönderilmiş Allah'ın armağanlarıdır.   Elbette her doğan ölmek için yaşıyor ve ölümün yaşı yok.    Saati dolan, kendisine verilmiş vadesi tamamlanan bir şekilde bu dünyadan ayrılacak.   Lakin masum yavrucukların cani ruhlu insanların gazabına uğramaları çok üzücü oluyor.   Yeryüzünde çok fazla trajedi yaşanır oldu. Sevgiyi yaymak, insanca yaşamak dururken nedir bu anarşi? Üç günlük dünya paylaşamadığınız ne vardır? Ekmek mi, sevgi mi?   Ekmek mi, sevgi mi?   Hangisi daha önemlidir? Sevgi ortamında büyümüş bir çocuk kötü olabilir mi, çiçekten böcekten her gördüğünden mutluluk bulur. Sevgiyi tatmamış bir insansa çiçeğe, böceğe bile zulmeder.   İnsanlardaki sevgi açlığı, ekmek açlığından çok daha fazladır. İnsanın karnı bir lokmayla da doyuyor ama sevgisizliği...

DÜŞÜNDÜREN SÖZLER - AYFER AYTAÇ

Resim

Körü Körüne

Resim
  G. Afrika'nın Cape Town şehrindeki bir hastanede devamlı esrarengiz ölümler oluyordu. Hemşireler, haftalardır üst üste her Cuma günü,  311 numaralı yoğun bakım odasına yatırılan hastaları ölü bulmaktaydılar. Bu gizemli ölümlere, uzun süre herhangi bir açıklama getirilemedi. Herkes meselenin çözülmesi için seferber oldu...  Uzmanlar, odanın havasını bakteriyolojik açıdan kontrol ettiler. Güney Afrika'nın önde gelen bilim adamları, ölenlerin aileleriyle haftalarca görüşmeler yaptı. Hatta işin içine Polis de girdi ve akla gelen her ihtimal  tek tek değerlendirildi. Ancak hepsi de sonuçsuz kaldı.   Ve tabii bu arada,  311 numaralı odadaki hastalar  nedensiz olarak ölmeye devam ediyorlardı..  Son çare olarak hastaların kaldığı  311 numaralı yoğun bakım odası devamlı gözetim altına alındı ve sonunda odadaki ölümlerin nedeni ortaya çıktı...  Sonuç çok trajikomikti. Her Cuma sabahı saat  6' da odaları temizleyen temizlikçi kadının, hastan...

İLGİNÇ BİLGİLER :

Resim
 İLGİNÇ BİLGİLER : -Fareler Kusamaz.🐭 -Bir yılan 3 yıl uyuyabilir.🐍 -Bal bozulmayan tek gıdadır.🐝 -Zürafalar yüzemez.🦒 -Yılanlar duyamaz.🐍 -Karıncalar uyuyamaz.🐜 -Kirpiler suda batmaz.🦔 -Kutup ayıları solaktır.🐻 -Sineklerin 5 tane gözü vardır.🦗 -Yunuslar bir gözü açık uyurlar.🐋 -Develerin 3 tane kaşı vardır.👀 -Fil zıplayamayan tek memelidir.🐘 -Sığırların 4 tane midesi vardır.🐄 -Kangurular geri-geri yürüyemezler.🦘 -Atlar 1 ay kadar ayakta kalabilirler.🐎 -2600 kadar kurbağa cinsi var.🐸 -Yetişkin bir ayı at kadar hızlı koşabilir.🐻 -Sadece domuzlar güneşten yanabilir.🐽 -Sadece dişi sivrisinekler ısırır.🤣 -Bir insanın su ve yemek olmadan yaşayabildiği en uzun süre 18 gündür.😲 -Karınca kendi ağırlığının 10 katını taşıyabilir.💪 -Paraguay dünyanın en yağışlı bölgesidir. Bölgede yağmur neredeyse ara vermez.☔️ -Dünyada 2000 e yakın halk ve 3000 e yakın dil var🗣 -Ortalama bir buzdağı 20,000,000 ton gelir.☃️ -Hapşırdığımız zaman kalb...

Hikmetli Sözler

Resim

Her Şey Para Değil

Resim
 PARANIN VE MALIN DEĞERİ BAKIŞ AÇISINA GÖRE DEĞİŞİR… Ünlü ressam bir sanat merkezinde açtığı resim sergisini dolaşırken bir kız çocuğu dikkatini çeker. Babacan bir tavırla çocuğun yanına yaklaşır ve “Resmi beğendin mi?” der. Kız, “evet” der ve “Acaba satılık mı? Anneme almak istiyorum” diye devam eder. Ressam gülerek sorar kıza “Kaç paran var? Kız, avucundaki paraları sayar ve “83 lira 75 kuruş, bütün param bu” der. Ressam, “Al bakalım tablo senin” der. Bu diyaloğu karşıdan seyreden galeri sahibi ressamın yanına giderek, “O tablo yüzbinler değerindeydi, niye bu kadar ucuza sattınız” der. Ressam cevaplar; “Doğru benim tablolarıma yüzbinler verenler var ama bugüne kadar bütün servetini veren hiç kimse olmamıştı.” Ressam haklı, hiçbir zengin bütün servetini bir tabloya vermez. Zenginin 100 lirası ile yoksulun 100 lirası aynı değerde değildir. Cebindeki paranın değerini finans piyasaları belirlemez, onu belirleyen şey yüreğindir.

Sevgiyi El Ele Büyütmek

Resim
  SADAKAT VE VEFA ALLAH RIZASI İÇİN OLDUĞUNDA ANLAMLIDIR   ÖTESİ MENFAAT İLİŞKİSİDİR Kİ HAKİKATTE ZERRECE BİR KIYMETİ YOKTUR   Bugünden 17 sene öncesine gideceğim biraz; mümkün mü, anılarda yolculuk zihinde mümkün...   Belediye Basın Müşavirliği görevimden emekliliğimden sonra bir ara yöremde yayınlanan  günlük üç gazetede birden yazıyordum.    O günlerde gazete binasının alt katında muayenehanesi bulunan diş hekimi bir hanımla tanıştım.    Binanın girişinde bulunan diş muayenehanesi, kendinden daha tecrübeli tabip olan eşinin üzerineydi.  Kapısının üzerindeki tabelada diş doktoru falan filanca yazıyordu.   Tanıştığım hanım hem eşinin yanında deneyim kazanıyordu. Hem de öğrencilik yıllarından kalma psikolojisini düzeltmeye gayret ediyordu.   80'li yıllarda Erzurum ilimizde tıp fakültesi öğrencisiyken ismi bazı olaylara karışmış ve sık aralıklarla bir kaç kez gözaltına alınmış, o süreçte işkence görmüş, korkmuş.    İns...

YEDİ HADİS

Resim
 🌹 BİRİNCİ  HADİS-İ ŞERİF  Resûlullah Efendimiz [ ﷺ ] buyurdular:  “Muhakkak (kâmil) mümin, bal arısına benzer. Bal arısı ancak temiz olanı yer ve ancak temiz olanı (balı) verir (imal eder). (Bir çiçeğe) konduğu zaman da kırıp bozmaz (zarar vermez).”  (Müsned-i Ahmed bin Hanbel) 🌹 İKİNCİ  HADİS-İ ŞERİF Resûlullah Efendimiz [ ﷺ ] şöyle buyurdular: “Muhakkak Allâhü Teâlâ, kulunun bir şey yiyip de ona karşılık kendisine hamdetmesinden veya bir şey içip de ona karşılık kendisine hamdetmesinden râzı olur.”  (Sahîh-i Müslim) 🌹 ÜÇÜNCÜ  HADİS-İ ŞERİF Enes radıyallâhü anh dedi ki:  “Resûlullah Efendimiz [ ﷺ ], Ramazan Bayramı sabahı birkaç hurma yemeden evden çıkmazdı ve hurmaları tek adet olarak yerdi.”  (Sünen-i Dârekutnî) 🌹 DÖRDÜNCÜ  HADİS-İ ŞERİF Resûlullah Efendimiz [ ﷺ ] buyurdular: “Allah Sübhânehû buyuruyor: Ey âdemoğlu! Bana ibadet için (kalbini her şeyden) boşalt ki kalbini zenginlikle doldurayım, fakirlik (insanlara olan ihtiy...

NASİBİN KADAR

Resim
 Hz Musa(as)  Allah(cc)'ü Teâlâ ile görüşmek üzere Tûr dağına giderken, sürekli olarak kuru ekmekle beslenen   bir garibanı görür... Bu adam Hz. Musa(as)'ya; "Ya Musa...Allah(cc)'ü Teâlâ'ya, bana  kuru ekmekten başka rızık verip vermeyeceğini  sorarmısın.." der... Hz Musa(as), adamın  bu sorusunu Allah(cc)'ü Teâla'ya iletir..Ve; " Ey Musa(as)! o kulumun dünyadaki rızkı kuru ekmektir" cevabını alır... Hz Musa(as) geri dönerken bu cevabı adama iletir..Adam çok sinirlenir...öfkeli öfkeli hadsiz laflar sarfederek oradan ayrılır...Aradan bayağı uzun zaman geçer. Hz. Musa(as) yine birgün bu adamla karşılaşır...Ama bu defa adamı iki dirhem bir çekirdek giyinmiş hâlde görür..Hâli tavrı değişmiştir. Şaşırır. Ona hâl hatır eder. Adam iyi olduğunu, Onu gördüğünden bu yana maddi durumunun çok değiştiğini, çok zenginlediğini, Bir çok yerde mal mülk edindiğini böbürlenerek anlatır. Anlatır anlatmasına da.. Hz Musa(as) duruma çok şaşırır.. Çünkü Allah(cc)...

Cicero’ya Sormuşlar...

Resim
 Cicero’ya yaşlılığında sormuşlar...  “ Üstad; yeniden gençliğe dönmek ister miydiniz ?”  Verdiği yanıt:  “Yarışı  birinci bitiren bir  at, neden bir daha başlangıç  çizgisine  dönmek istesin ki…” Ben her zaman yaşlılar gibi olgun düşünen  gençlere, gençler gibi neşeli  olan yaşlılara  hayranımdır.  Zaten neşeli olanlar hiçbir zaman  yaşlanmazlar.  “Yaşlanmak  ve  yaş  almak,” Gençlik bir hayat  devresi değil, bir  Akıl  halidir. Yıllar cildi  buruşturabilir, ancak heyecanların  bitişiyle Ruh  buruşur.,,, İnsan kendine olan güveni kadar genç, Kuşkusu kadar yaşlı,  Cesareti kadar genç, Korkuları kadar yaşlı,  Umudu kadar genç, Bezginliği kadar yaşlıdır.,,,,! Hiç kimse fazla yaşamış olmakla  yaşlanmaz. İnsanları yaşlandıran, ideallerinin  bitmesidir. Kalbi sevdikçe,  Neşe duydukça,  Güzellikleri fark ettikçe,  Beyni yeni şeyler  keşfett...

"BİR SU HİKÂYESİ" | Sesli Hikâyeler | Hikmet Kıvılcımları | GAZETECİ AYF...

Resim

HIDRELLEZ.

Resim
 HIDRELLEZ...🔥 Hızır ve İlyas, hükümdarın ordusunda iki neferdir. Hükümdar ölümsüzlük suyu “Ab-ı Hayat”ı aramaya çıkar. Yolculukta Hızır ve İlyas diğer askerlerden ayrılır. Bir su başında durup, yemek için kurutulmuş balık çıkarırlar. Tam bu esnada akan sudan sıçrayan bir damla su balığa değer, balık, canlanır ve suya atlar. Böylece; Hızır ve İlyas “Ölümsüzlük Suyu”nu bulmuş olurlar. Bu sırada gökten bir Melek gelir, Hızır ve İlyas’ın kıyamete kadar yaşayacaklarını fakat Hızır’ın karada, İlyas’ın denizde insanlara, ihtiyacı olanlara yardım edeceklerini bildirir. Onların ayrı yaşayacaklarını ancak yılda bir kez “6 Mayıs”ta bir araya gelebileceklerini duyurur... 6 Mayıs’ın genelde yağmurlu geçmesi, Hızır ve İlyas’ın buluşma sevinci ile gözyaşlarına boğulmasına yorumlanır. Hıdırellez'in kökeni hakkında değişik söylemler bulunur. Yazılı tarihte ilk kez Mezopotamya Ur kentinde “Tammuz” adıyla anılmış. İslamiyet öncesi Orta Asya’da bir Türk geleneği olarak başlatılmıştır. Anadolu, İran,...

Kıssadan Hisse Alalım

Resim
 Zalimliğiyle ünlü bir Kral, idam cezası verdiği iki mahkumdan birinin canını kendisini çok eğlendirecek bir yolla bağışlamak ister. Sonra iki darağacı kurdurur ve mahkumlardan ikisine de, omuzlarına basacakları, ve güvenebilecekleri birer kişi çağırmalarını ister. Bir taraftan da ülkenin bilge kişisini de kendince sınamak istemiştir. Bu yüzden her şey hazır olduğunda yanı başına oturtmuştur yaşlı bilgeyi. Sonrasında mahkumlar kendi seçimleri ve istekleriyle çağırdıkları kişilerin omuzlarına basar ve boyunlarına ipler geçirilir... Mahkumlardan biri çok güçlü kuvvetli birini çağırmıştır. Diğeri ise kendisinden daha cılız olan arkadaşını çağırmıştır ve onun omuzlarına basmaktadır. Kral tam o anda sorar yaşlı bilgeye:  - "Hadi şimdi göster hünerini. Sence önce kim yıkılacak? Güçlü olan mı? Yoksa şu cılız olan mı?" - Yaşlı bilge kendinden emin cevap verir:-"Güçlü olan çok sürmez yıkılır efendim. Diğer cılız olan ise ölse yıkılmaz. Cılız olanın omuzlarına basan mahkum canını ...

İyi Bayramlar

Resim
  Şam’da akıllı ve güçlü-kuvvetli bir kişi vardı. Bu kişi Şam temsilci olarak zaman zaman Hz. Ömer’e gelirdi. Birara gelmez oldu. Hz. Ömer merak ederek onun niçin görünmediğini sordu. “Ey Mü’minlerin Emiri! O içkiye daldı” denildi. Bunun üzerine Hz. Ömer katibini çağırtarak şu mektubu yazdırdı: “Hattab oğlu Ömer’den falan oğlu falana! Selam üzerine olsun! Kendisinden başka ilah olmayan, tevbeleri kabul edip günahları bağışlayan, kuvvet ve şiddetli azap sahibi Allah Teâlâ’ya hamdederim. O Allah ki kendisinden başka ilah yoktur ve dönüş yalnızca O’nadır”. Sonra da orada bulunanlara dönerek “Allah Teâlâ’ya bu kardeşinizin tevbesini kabul etmesi ve onu doğru yola iletmesi için dua ediniz” buyurdu. Hz. Ömer’in mektubu kendisine verildiğinde adam bunu tekrar tekrar okuyarak “Evet Allah tevbeleri kabul edip günahları bağışlar. Onun azabı şiddetlidir. Hz. Ömer beni O’nun azabından sakındırmış ve bana Allah’ın mağfiretini va’detmiştir” dedi. Adam mektubu tekrar tekrar okudu ve ağladı. Sonra...